“Burun törpüsü tasarımında malzeme seçimi, diş yapısı, sürtünme açısı ve diş derinliği, cerrahi performansı doğrudan etkileyen kritik faktörlerdir. Teknik geçmişim ve cerrahi deneyimlerimle, tungsten carbide gibi aşırı sert materyallerin cerrahi kullanıma her zaman uygun olmadığını gördüm. Tungsten carbide, sertliğiyle bilinse de sterilizasyon sırasında bile kırılabiliyor. Bu yüzden yüksek sertlikte çelik tercih ettik. Çelik, hem dayanıklı hem de daha esnek bir malzeme olarak el törpüsünün performansını artırıyor.

Tasarım açısından, çapraz diş yapısının kemik üzerinde izler bırakma olasılığı daha yüksek olduğu için düz diş yapısına geçtik. Düz diş, daha pürüzsüz sonuçlar veriyor ve törpünün kemik yüzeyinde iz bırakmadan çalışmasını sağlıyor. Sürtünme açısında da genellikle 90 derece standart olarak kabul edilse de, bu açıyı 90 derecenin altına indirdik ve bu sayede törpü çok daha hızlı ve etkili hale geldi. Diş derinliği ise çok kritik bir faktör. Dişler çok sığ olursa, törpü kemik talaşıyla dolup tıkanıyor. Eğer çok derin olursa da törpüleme sırasında pürüzlü bir işlem yaparak sıkıntı yaratabiliyor. Bu yüzden diş derinliğini optimize ettik, böylece törpü hem kemik talaşını topluyor hem de dolmadan hızlıca çalışıyor.

El törpüsüyle rahatlıkla 100 ila 200 ameliyat gerçekleştirilebilir ve ürettiğimiz bu yeni tasarım, motorlu piezoelektrik cihazlardan bile daha hızlı çalışabiliyor. Motorlu cihazların ısı üretmesi, zaman zaman cerrahi kontrolü zorlaştırırken, bizim törpümüz ısı üretmediği için bu sorunu tamamen ortadan kaldırıyor. Kapalı rinoplastide de burun deliğine zarar vermeden çalışabilmek için törpü ucu ile sap arasına küçük bir açı ekledik. Bu sayede törpü, burun içerisinde rahatça hareket edebiliyor.

Son olarak, bu tasarım fiyat açısından da büyük bir avantaj sunuyor. Power device’lar her ne kadar reklamlarla desteklenip pahalı satılsa da, bizim çelik törpümüzle cerrahlar çok daha düşük maliyetle aynı hatta daha iyi performansı elde edebiliyorlar. Bu başarının bir göstergesi olarak, geliştirdiğimiz bu törpüye ‘Çakır Törpüsü’ adı verildi ve Ankara merkezli Medisoft firması bu ürünü Türkiye’den birçok ülkeye ihraç eder hale geldi. Hem tasarım hem de üretim kalitesi, cerrahi uygulamalarda ciddi avantajlar sağladı.”